Bütün yapı elemanları gibi döşemeler de yapıda aşağıda sıralanan işlevleri yüklenmek ve yüklendikleri bu işlevleri yerine getirmek durumundadır. Bunlar sırasıyla statik ve yapısal, fiziksel, kimyasal işlevler ve yangın denetimi diye gruplandırılabilir.
Döşemeler genelde eğilmeye çalışarak üzerlerine gelen yükleri duvar ya da kiriş gibi taşıyıcı mesnetlere aktarırlar.
Döşemelerin taşıyıcılığı, geçtikleri alanın büyüklüğüne ve bu alanın üstüne gelen yükün miktarına göre farklılıklar gösterir. Basit betonarme plak ve ahşap döşemelerle geçilebilen konut döşemeleri yanında büyük giriş holleri, konferans veya toplantı salonları gibi olanlar kaset döşemeler ile örtülmektedir.
Döşemenin en önemli işlevi, ölü yük diye adlandırılan kendi ağırlığını ve hareketli yük diye adlandırılan dinamik nitelikteki yükleri taşımak ve bu yükleri, tanımlanan sehim sınırları içinde mesnetlere aktarmaktır.
Döşemelerin taşıması gereken hareketli yükler, döşemenin yer aldığı mekanın özelliklerine, bir anlamda mekanda yer alan işlevlere ve bu işlevlerin gerektirdiği donanımların vereceği yüklere göre ele alınmalıdır. Döşeme, zemin kaplama fiyat hangi işlev için tasarlanmışsa o işlev için kullanılmalıdır.
Döşemeye gelen hareketli yükler ya yayılı ya da noktasal (tekil) yüklerdir. Bu yükler taşıyıcı sistem tarafından karşılanmakla birlikte, tekil yüklerin noktasal etkileri döşeme kaplamasına zarar vermeyecek şekilde çözümlenmelidir dolayısıyla, mobilya ayakları vb. gibi noktasal etkiler yumuşak ya da esnek döşeme kaplamalarına rijit bir geçiş elemanıyla aktarılmalıdır.
Döşemenin taşıması gereken diğer bir yük türü de bölme duvarların oluşturduğu çizgisel yüklerdir. Döşemelerin boyutlandırılma hesabında bu tür bölme duvar yükleri ve bu duvarların zaman içinde yer değiştirebileceği göz önüne alınarak gerekli önlemler alınmalıdır.
Döşemeler, deprem ve rüzgar yükü gibi yatay yüklere karşı, yapının kirişlerle birlikte düşey taşıyıcı elemanlarının stabilitesini sağlamak gibi çok önemli görevleri de vardır.
Döşemelerin yapıdaki işlevlerinden birisi de döşemeden ya da tavandan ısıtma sistemlerinde gerekli kanal ve araçların, elektrik tesisatı ve armatürlerinin ve su tesisatlarıyla ilgili boru ve kanalların yerleştirilmesine olanak vermek de döşemelerin ikincil görevleri arasındadır.
Döşemelerin yüklenmesi gerekli fiziksel işlevler ısı, su, buhar, ses ve ışıkla ilgili etmenlerin denetlenmesidir.
Döşemenin altında ya da üzerinde yer alan ortamlardaki ısıtma rejimlerinin farklı olması halinde, döşemenin yeterli ısıl direnç sağlayacak şekilde tasarlanması gerekir. Aksine, döşemenin altında ve üstündeki ortamlarda aynı ısıtma rejimi uygulanıyorsa, bu taktirde özel bir ısıl önlem almaya gerek yoktur. Farklı bir ısıtma rejimi uygulanan katlar arasında bulunan bir döşemede, ısı köprüsü oluşturacak konstrüksiyon tiplerinden kaçınılmalı ya da gerekli önlemler alınmalıdır.
Döşemelerde su ile ilgili önlemler alınmalıdır. Hiçbir şekilde su geçirmemeleri istenir. Döşemeler, konumu gereği, üzerine gelen suları (yağış suyu, yıkama suyu, vb.) üzerinden uzaklaştırabilmelidir.
Döşemelerde su yalıtımı; çatılarda, zeminle doğrudan ilişkili olduğu yerlerde ve ıslak hacimlerde yapılmalıdır. Her üç durumda da yalıtım döşemenin kendisinde değil, kaplamalarında veya çevresinde alman önlemlerle çözülmektedir. Eğimli çatılarda üstüne kurulan damla, düz çatılarda ise üzerine serilen katmanlarla döşemenin su yalıtımı sağlanmaktadır. Zeminle ilişkili durumlarda lokal suya karşı grobetonun üzerine rijit yalıtımla, basınçlı su içinse radye temellerde özel önlemler alınarak yapılır. Islak hacimlerde ise düşük döşeme yapılarak bu sorun çözülür. Düşük döşeme yapılan bölgenin, (bitümlü pestil veya diğer plastik örtüler gibi) su kesici bir malzeme ile bohçalanması gerekir. Su yalıtımında ıslak hacimlerde yapılan üç hatanın sonuçları birbirini tamamlamaktadır. Bunlar, yalıtım malzemesi eteğinin duvarda yeterli yüksekliğe çıkarılmaması, yalıtım altlığının yetersiz, ya da hiç olmayan ekimi ve uygun olmayan drenaj ağızlarından ibarettir. Bu şartlarda yalıtımı drenaj ağzına doğru bir şekilde bağlamak son derece zorlaşmakta ve ancak geçici bağlantı mahiyetinde kalmaktadır. Bu bağlantının su kaçırdığı görülmemiş dahi olsa, uygunsuz drenaj ağzı, önce bu bölgede görülmek üzere, kaplama içine sızan suyun yol almasına engel olarak yalıtım üstüne rastlayan masif yapı elemanlarının sürekli nem içinde kalmalarına neden olmaktadır. Yalıtımda eğim yok ise nem döşeme kaplaması içinde bütün hacme yayılmakta ve duvardaki yalıtım etekleri kısa yapılmış ise kapilerite yoluyla yalıtım kenarını da aşarak duvara nüfuz etmektedir. Yalıtım malzemesinin devamlı olarak su altında kalması çürümeye yol açabileceği gibi, drenaj ağız bağlantısı da ayrıca zorlanmış olacaktır.
Su buharının döşemelerde önem kazanması, döşemenin ayırdığı alt ve üst katların kullanımına bağlı sıcaklık ve buharla ilgili koşullardan kaynaklanır. Katlardan birisinde su buharı miktarının fazlalığı nedeniyle buhar basıncı artar ve buhar, döşemeyi oluşturan katmanların buhar düfizyon direnç faktörlerin bağlı olarak buhar basıncının düşük olduğu öteki kata doğru hareket eder. Bu arada malzeme bünyesine giren ve koşullar oluştuğunda yoğuşan buhar, mevcut bazı malzemelerde şişme, büzülme gibi bozulmalara neden olur.
SES DENETİMİ
Döşemeler, ayırdıkları ortamlar arasında belirli ölçülerdeki mekan ve darbe sesini yalıtacak düzeyde tasarlanmalıdır. Bilindiği gibi mekan sesinin yalıtımında döşemenin membran olarak titreşmesini önlemek ve döşemeyi ağırlaştırmak gerekir. Darbe sesinin önlenmesinde ise döşeme, ya darbe sesi üretmeyecek ya da üretilen darbe sesinin taşıyıcı sisteme iletilmesini önleyecek şekilde tasarlanmalıdır.
En alt döşemeleri ses yalıtımı yönünden normal koşullar altında büyük sorun yaratmazlar. Alttan geçen bir metrodan darbe sesinin gelmesi ender olan durumlardır. Buna karşılık ara kat ve üst kat döşemeleri, özellikle konutlarda farklı aile birimlerinin yaşadığı hallerde önlem alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bir mekan' sınırlayan yapı elemanlarının ses ve gürültü kontrolü yönünden üzerinde durulması gerekli olanı hiç şüphesiz ki ara kat döşemeleridir, çünkü bunlarda hem mekan sesi hem de darbe sesi sorun olabilmektedir. Özellikle bir konutta, yürüme, koşma, zıplama, düşme gibi eylemler sonucunda darbe sesi rahatsız edici bir düzeyde oluşmaktadır. Ses yalıtımı konusunda döşemelerin üzerine çeşitli kaplama malzemeleri ile belli ölçüde iyileştirmeler sağlanmaktadır. Mekan ve darbe sesine karşı iyileştirmeler birbirleriyle çakışmamaktadır. Genel bir kural olarak tek tabakalı tüm betonarme döşemelerde darbe sesine karşı iyileştirici bir kaplama malzemesi öngörülmelidir.
IŞIK DENETİMİ
Döşemelerin bazı özel hallerde ışık geçirmesi istenebilir. Bu gibi hallerde, döşemenin, ışık geçirmenin yanı sıra özellikle taşıyıcılık ve su geçirmeme gibi niteliklere sahip olması beklenir. Işık geçiren döşemeler için polimer ya da cam kökenli malzemeler kullanılmaktadır.
Özellikle döşemelerin alt tarafını, doğal ya da yapay ışığın geçmesi ve böylece alttaki hacimlerin aydınlatılması istenen hallerde kullanılan bu tür döşemelere ışık geçiren döşeme adı verilmektedir.
KİMYASAL ETMEN VE GREKSİNİMLERİ
Genel olarak döşemelerin taşıyıcı detay ve diğer katmanları kimyasal açıdan bazik yapılı malzemelerden oluşmaktadır. Bu nedenle, özellikle taşıyıcı katmanın bazı kimyasal etmenlere (asitler, bizim- vb.) karşı korunması gerekir. Bu koruma işlemi döşemenin üzerinde döşeme kaplaması ile, döşemenin altında tavan kaplamasıyla sağlanır. Ancak burada kimyasal korumayı sağlayan en önemli katmanın döşeme kaplaması olduğu da açıktır.
Kimyasal etkilere karşı membranlı şap veya altlık kimyasal etkilere karşı ikincil bir koruma önlemi oluşturabilir. Böylece taşıyıcı döşeme plağına bunların ulaşmasına izin verilmemiş olur. Bu durum döşemelerde kimyasallara dayanıklılık açısından çok önemli olabilir. Sıklıkla karo formlu döşeme kaplamaları derzli olarak uygulanır. Bu derzlerin yarattığı zaafiyetler asıl tehlikeye yol açan noktaları geliştirebilir. Buralardan sızabilecek kimyasal maddeler özellikle çelik donatılı döşemelerde hasarlara neden olur.
YANGIN DENETİMİ
Her yapı elemanı gibi döşemelerinde yangına dayanıklı olması ve yangın karşısındaki davranışının malzemesine bağlı olarak kontrol edilebilir nitelikte olması gerekir. Betonarme döşemeler içlerindeki donatının yüksek ısıdan ötürü erimeye başlaması, ahşaplar ise belirli bir süre sonra kirişlerinin yeterli kalmayacak kadar yanması ile çökerler. Çökmeyi geciktirmek için yanarken aşırı sıcaklık veren kaplama malzemelerinden kaçınmalı, gerekiyorsa bir yağmurlama sistemi kurulmalıdır.
Yedigün Digital
E-Mail : info@yedigun.com
Reklam : reklam@yedigun.com
© Copyright 2015 Yedigün Digital Her Hakkı Saklıdır.
Web Tasarım AnkaPlus